- gülümseyiş
- χαμόγελο
Türkçe-Yunanca Sözlük. 2010.
Türkçe-Yunanca Sözlük. 2010.
gülümseyiş — is. Gülümseme işi veya biçimi Bir saadet derecesine yükseliveren bir gülümseyişle gülmüşlerdi. S. F. Abasıyanık … Çağatay Osmanlı Sözlük
lakayıt — sf., ydı, Ar. lāḳayd 1) İlgisiz, aldırmaz, umursamaz, kayıtsız Yüzündeki gülümseyiş geçti, yeniden lakayıt, uzak ve donmuş hâlini takındı. S. F. Abasıyanık 2) zf. İlgisiz, aldırmaz, umursamaz, kayıtsız bir biçimde Atasözü, Deyim ve Birleşik… … Çağatay Osmanlı Sözlük
narçiçeği — is. 1) Parlak kırmızı renk 2) sf. Bu renkte olan İri, narçiçeği dudaklarında tatlı bir gülümseyiş. R. H. Karay … Çağatay Osmanlı Sözlük
saltık — sf., ğı, fel. 1) Mutlak Sonra ziller ve ansızın saltık bir gülümseyiş bu genç kız. S. İleri 2) top. b. Bağımsız, göreli olmayan ve kendi başına tam sayılan (bir olgunun niteliği) … Çağatay Osmanlı Sözlük